16 Şubat 2017 Perşembe

Kek Kalıpları Nasıl Kullanmalı?


     Merhaba sevgili bayanlar
Bu gün kendimizi biraz şımartalım  ve kendimiz için bir şeyler yapalım ne dersiniz? Artık hayatınızda rengarenk cıvıl cıvıl ve şekil şekil kalıplar mevcut işe bunlardan en beğendiğimizi alıp   eve gitmekle başlayalım.

Bu kadar emin konuşmamın sebebi nedir biliyormu sunuz  çünkü test ettim ve onayladım sağlıklı oluşunu ve kolay bir kullanışı olduğunu.

 Silikon kek kalıpları bu çok önemli bir detaydır ; camın ham maddesi olan silis kumundan yapılıyor ileri bir teknoloji ile  sıvılaştırılarak son derece sağlıklı bir ham madde haline getiriliyor ve bayanların kullanımına sunuluyor. Bunu okuyup geçmeyin bu ham maddelerden çocuk emzikleri de yapılıyor tıbbi olarak cerrahide de kullanılıyor.

Kek yaparken  yok dibi tuttu yapıştı yapıştı aaayyyyyy yağlamayı unuttum   acaba yağın üzerine un mu dökseydim . yandı da pişti maşallah. Kaliteli bir silikon kalıp alırsan bunları düşünmeye gerek kalmayacak size önerimdir.
Bu kalıpların yüzeyleri pürüssüz olduğu için ve kullanılan ham madde ile ilişkili oladugu için dogru sonuç alınıyor.
Ben sizlere kendimden bir örnek vermek isterim
Ben plastiklere karşı çok sıcak bakmayan bir insanım kek yapmayıda çok severim çok ta güzel yaparım ama vitrinlerde bu ürünleri gördüğümde nedense para verip almadım daha sonraki zamanlarda ise bu ürünler bagıra bagıra o rengarenk albeni si ile vitrinlerde olanca çogunluğuyla boy gösterdigindede bayanlar tarafından tüketilmeye başlanmış oldugunuve iyi sonuçlar verdiğini düşündügüm  halde yinede alamadım Bu bir önyargı aslında denemeden bilemezdim. Bir arkadaşım bunları bana hediye olarak getirene kadar hiç ilgimi çekmedi. 200 derecelik bir fırında 45 dakika nasıl dayanacaktı ki yumuşak elastike bir üründü merak ediyordum aslında pekte hevesli değildim.Kalıbı ne yağladım nede un sürdüm zaten olmayacaktı  ya .....attım fırına başında beklemedim bile .Sonra bir yanık kokusu var yaaaa.....eyvah dedim kalıp eridi fırını içini kapladı fırınıda bozdum diye düşünürken
gözlerime inanamadın kek kömür olmuş tu ama kalıpta hiç bir deformasyan yoktu üstelik kekin yanmasına rağmen kalıptan çıkartırken yapışma dahi yoktu .
Şimdilerde artık bu ön yargıdan vaz geçtim ve hem kullanıyorum hemde tavsiye ediyorum .
Ben Yüksel pastacılık aldım kalıplarımı. Sizlerde deneyin denemeden bilemezsiniz.
Kullanmadan önce sıçak suyla yıka bir güzel sonrada iyice kurula .Artıl hayat daha kolay bizim için çok kolaylaştırdılar bunlar için emeği geçen herkeze teşekkür ediyorum. Hatırlasanıza annelerimiz kekleri nasıl yaparlardı kömürün üstünde pişmezmiydi dadikalarca bazende kabarmaz dı gitti emekler Nerelerden nerelere geldik öyle değilmi.
Sadece kalıp olarak bakmayalım olaya gıda boyalarıda var istediginiz rengi verebiliyorsunuz pastanıza çikolatanıza  tatlılarınıza HAYAL GÜCÜNÜZÜ GENİŞ TUTUN yeterlidir.
Bu konular hakkında çok kötü yazılarda okudum ve bende bazı olaylara önyargıdı davrandım ama dinlemek  okumak yerine deneyerek bilirsen başkasının etkisinde kalmadan sen ögrenmiş olusun.
Ben kendimi seviyorum ya siz
Hoşçakalın şimdiden ELİNİZE SAĞLIK   

13 Şubat 2017 Pazartesi

Polikarbon çikolata kalıbı hiç kullandınız mı?



Merhabalar  Sevgili hanım lar  ve beyler.
Hiç merak ettiniz mi bir çok markanın çikolatasını alıyoruz üzerinde değişik desenler figürler, isimler ve daha bir çok şey var. Bunların nasıl yapıldığına deyinelim mi. Tabi ki  

Polikarbon çikolata kalıplarıyla şeffaf, koku tutmayan malzemeden üretilen çikolata kalıplarıdır. Bu tip kalıplar ülkemize genellikle İtalya’dan ithal edilmekte, nadir olarak da ülkemizde üretilmektedir.

Polikarbon çikolata kalıplarının, en önemli avantajı temperlenmiş çikolatanın en parlak şekilde kalıptan çıkması için kullanılabilecek en iyi kalıptır.

Doğal olarak iyi temperlenmiş bir çikolata, kötü bir kalıp yüzünden parlaklığını yitirerek, dış yüzeyi pütürlü hale gelerek tüm emeğinizin boşa gitmesine neden olabilir. Bu nedenle,çikolata kalıbı seçerken; mutlaka ama mutlaka, polikarbonat malzemeden olması ve mümkün olan en pürüzsüz malzemeden yapılmış olması çok önemlidir.
Temperleşme ne demek isterseniz bunada biraz deyinelim : Temperleme çikolatadaki ısı ayarının iyi yapılmasıdır. Seri üretimlerde makinalarda yapılmakta ama özel yapılacaksa elde yapılıyor.
Temperleme bir kristalizasyon işlemidir.
Çikolatanın içinde oluşacak hava baloncuklarının  önlenmesidir. Çikolatayı ısıtıp erittigimizde formu bozulur içinde ki yağ ve şeker dağılır ve işte bu sebepten biz temperleme yaparız.
               
Bu işlem şöyle yapılıyor
45 derecelik bir ısıda çikolatayı Benmari usulü ile eritiriz.
Eriyen çikolatanın üçte ikisini mermer üzerine dökeriz
Çikolatayı spatula yardımıyla sürekli karıştırarakakışkan bir hale  getiririz.
Çikolata koyulaşmaya başlayana kadar devam etmeliyiz (PÜF NOKTASI ;Çikolata spatuladan damla damla akması gerekiyor) işte şimdi çikolata temperlenmiş demektir.

Temperleşmiş çikolatayı eriyen diger çikolatanın içine aktarıp karıştırırız(yaklaşık  32-33 derecede) homojen bir hale gelene kadar.

Çikolata çalışmaya hazırdır.Bu çikolata 20 derecede 5 dakika içinde her yeri sertleşecektir.
Artık istediginiz bir kalıba döküp şekillendire bilirsiniz.

ÖNEMLİ BİR NOT DAHA

Eğer çok karıştırırsanız çikolatanın içindeki yağ ayrılır az karıştırırsanız çikolatanın eşit dagılmasını engellersiniz.

Bu yüzden kıvamında olması gerekir doğru söylemek gerekirse ben ilk defasında yapamamıştım ama deneyerek 2. de yakaladım Sizde denerken bunlar olabilir asla vazgeçmeyin.Çünkü çok eglenceli.

Neden Temperleşmenin üzerinde bu kadar durduk biliyor musunuz
Sebep şu : Temperleşen çikolatanın yüzeyinde pütürleşme olmayacak istenmeyen çizgiler izler olmayacaktır.

Birde sır vereyim
Eger çok daha parlak olmasını istiyorsanız çikolatanın içine %1 oranında Callebaut Mycryo kakao yağı  kullanın.
Bir şeyi oluşturmak için tüm edevatların ve işlem süreçlerinin komplike olması şarttır bu sebeple doğru malzemeleri seçtiğiniz zaman olmayacak diye bir şey yoktur.
                   
Ben sizin yerinizde olsam hemen işe koyulurum  biliyorsunuz yarın sevgililer günü  sevginizi sevgilinize güzel çikolatalar yaparak göstere bilirsiniz. Sevgi her zaman pahallı bir hediye değil gönülden verilen küçücük ama anlayan için kocaman bir şeydir.
Sevgiyle kalın sevgili kalın
Ben kendimi seviyorum ya siz   

11 Şubat 2017 Cumartesi

PASTA DA BİLMEDİKLERİMİZ

denizmontreal.blogspot.com


Pasta!   pasta!   pasta!  

Sevgili hanımlar ve beyler  şekil nasıl güzel öyle değil mi ?
Pasta denilince de  pasta görünce de insanın nasıl iştahı açılıyor değil mi?
Peki  kendinize neden olduğunu hiç sordunuz mu?
 Ben biraz araştırdım bunu da sizlerle paylaşmak isterim . Pasta denince  beyin direk  şeker ve çikolatayı algılıyor.  Çikolatada fenletylamin ve yağ bulunuyor .Bunların iki side vücudun  kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlayan endorfiin üretimini arttırıyor.

Çikolata da ayrıca uyarıcı madde olan  teobromin ve kafein vardır. Ayrıca içinde bulunan şeker de serotonin salgısı salgılıyor buda kişi de gevşeme hissi uyandırıyor . Yani hem gevşetiyor hem mutluluk veriyor  hem yemesi güzel hemde görüntüsü  şimdi nasıl yemeden duracaksın   yani.
Birde  şu olay var sanırım  genelde bu tür şeyleri erkekler de yiyor  ama geneli kadın dır. Çünkü kadın çoğu zaman stresli dir  Stres halindeyken  vücut adrenalin üretir ve karbonhidratlar anında  belli dozda  enerji  üretir. Pek çoğumuzda karbonhidrat tercihimizi çikolata dan yana kullanırız .
Vallahi hem yemesi hem bakması hemde yazması insana zevk veriyor.

Bu güzel şeyler hayatımıza 13 yy batı kültüründen gelmiş. İskandinav dillerinde kaka olarak geçiyor. İlk doğum günü pastasını da  eski yunanlıların yaptığına inanılıyor kimi eski mısırlılar diyor kimi ortaçağ Almanya'sında yapıldığını  söylüyor. Asıl anlamı ballı ekmektir. Yanı biyerlerde  yapılmış ama önemli olan nerde yapıldıysa yapılsın ortak olan şey bu pastaların dini inançlar için yapılmış olması .Yuvarlak oluşu da Ay ve güneşin yıllık döngüleri ile ilişkilendir miş tarihçilerimiz .  

Yaşamın doğal döngüsünü temsil ediyor.
Buyüzden de genellikle  özel günlerde yapılırmış. (Doğum günü  evlilik günü yeni bir yıla girerken )
 Şimdilerde ise pastacılık çok ilerledi artık çevremde pasta malzemesi satan işletmeler görüyorum istediğin her şeyi bulabiliyorsun eğer tarifinde sağlamsa  yemede yanında yat. 

Kadınlarımız artık pastalarını kendi evlerinde yapıyorlar nede olsa pasta kapları da gıda boyaları da  süslemek için de her şey var  hayal gücünü de ekledimi  tamamdır .
Ben bile kendime pasta yaptım .

Kalp şeklindeki bu kalıpların artık alt kısımları açık aynı pastane cilerin kullandıklarından  paslanmaz çelikten yapılmış Ben orta boy aldım  10    12  cm yüksekliği var  pandispanyam öyle bir kabardı ki üst kısımda hafif bir bombe oluştu  tam kalp şeklini aldı  süperdi. Hamuruna gıda boyası kattım  kıpkırmızı oldu  harikaydı  .
en güzel yaş pasta görselleri ile ilgili görsel sonucuBu pastanın aynısını yaptım   ama çok üzgünüm ki fotoğraflayamadan çocuklar yemişlerdi . Ha bu arada düzgün ve güvenilir bir pastacılık malzsemesi satan dükkan  arıyorsanız İstanbul'da size önereceğim yer hiç şüphesiz yüksel pastacılık olur. www.yukselpastacilik.com adresinden de ulaşabileceğiniz firma gerçekten güvenilir bir firma müşterileri ile çok güzel ilgileniyor. Hakkında internette de bir çok olumlu yorum bulabilirsiniz. Benden size tavsiye.



                                                                                 

8 Şubat 2017 Çarşamba

Yaptığım en orijinal resim


Allah yarattığı her canlıya kendinden bir şey eklemiş derdi büyüklerim. İnsanın her hangi bir şeye yeteneği olması ne güzel bir olaydır. Çoğumuz belkide bunların farkında bile değiliz.

Ben yetenekli miyim bilinmez ama elimden de bir şeyler gelir. Resme ilgim lisede başladı. Arkadaşımın resim yapma tekniği o zaman ilgimi çekmişti boyaları fırçayla bol kepçe sürüp duruyordu hele boyaların kokusu muhteşem gelmişti ve birde yaptığı resimde bir yeri beğenmedi ya hemen fırça ile  yok edip  yeniden şekil verebiliyordu . çok özgürdü  istediğini yapabiliyor hayalini kurduğu görüntüyü renklerle ölümsüzleştiriyordu. Bana teşvik eden sebeplerde bunlardı sanırım. Lise dönemlerimde çokça resimler yaptım ama hepsi başkalarına aitti. Solda gördüğünüz tablo benim için bir ilktir  tek tir orijinal dir unutulmayacak bir hikayesi vardır.

Liseyi yeni bitirmiş  bir işe girdim çalışıyordum bu arada nişanlandım. Nişanlımın eniştesi de resme meraklıymış oda resim yapıyor vede çok güzel şeyler çıkartıyordu.Bir güm bana gelip Adana da resim yarışması var eğer eser buradan onay alıp geçerse Eskişehir de yarışmaya girecek dedi..Tabi ki orijinal olması gerektiğini vurguladı. Katagorisini sordum sen ne yapacaksın  ne olduğunu yap bir şeyler gitsin  dedi ama nasıl merak ediyorum konunun ne olduğunu çünkü  konunun ne olduğunu bilsem çok ta düşünmeyecektim hemen bir şeyler yapabilirdim. Arkadaşım geldi bende  sürekli  çiziyorum  siliyorum  boyuyorum istediğim olmuyor  bu arada şunu öğrendim ben hayalim dekini değil  karşımda olan şeyi  çize biliyorum. Kıza dedim ki geç karşıma ona annemin paltosunu  giydirdim elinide kapıya yasla dedim üzgün bir bakış at bana ve kımıldama.... Talimatı verdim kıza bir çırpı da bitirdim beğendimde zaten konusu da belli değildi bir şeyler baştan eksikti zaten bu yüzdende kazanma ihtimalim %10 belki  çokta umut bağlamıyordum . Neyse görev bitmişti kuruması için bir kenara bıraktım ama evdeki küçük kız kardeşimi unutmuştum. İşten yorgun geldiğim için yemeğimi yedim ve uyudum. Ertesi gün resim Adana'ya doğru yola çıkacaktı ve öğlenleyin  orada olması gerekiyordu. Kurumuş mu diye bakim dedim birde ne göreyim benim küçük bacım fırçayı eline almış bu saçı bu kaşı bu kolu bu bacağı diye fırçayı her yere vurmuş ama ben en kolayını bulmuştum  bacımı kesip tablo ya yapıştıracaktım . Ev birden ayağa kalktı  ben bacımı kovalıyordum annem beni kovalıyordu. Sonunla benim sevgili arkadaşım  tablodaki sarhoş oldu berduş perişan bir görüntü çıkınca elinede bir şarap şişesi tutuşturdum alttaki kopek biz kovalamaç  oynarken  dökülen boyalardı en güzel köpek olur dedik adamcağızın ayağının biri yok onu yapmaya zamanımız yetmedi . Kurutmak için denediğimiz formüller cabası yaglı boya resimlere fön tutunca  kurumuyor muş  !!!!!!
buzdolabında kuruttuk  ve Adana ya gidene dek resim kapanmadı Tüm İskenderun ve Adana halkı resmi sergiden önce görme lütfuna   eriştiler ama ne entresan şeydir hiç umudum yokken adana dan
geçti. Allah'ımmmm  emeklerim boşa gitmedi sana şükürler olsunnnnn diye sevinirken Eskişehir de sekiz inci oldum Buna da şükürler olsun  Allahımmm  niye biliyormusunuz  ben bu sarhoş adamla  katıldığım yarışma  Yunus emre yarışmasıymışşşş. Eniştemin bana söylemediği  katagori  buymuş.
Diyorum ya bu benim en orijinal  resmim dir.      Ama kitapçık verdilerdi  olsun oda olur.

6 Şubat 2017 Pazartesi

Bitkilerin hayatımızdaki yeri

Merhabalar sevgili bayanlar yada baylar;

İnsanlar hep dış güzellikleriyle ilgileniyor saçı başı düzgün bir cilt, aknesiz bir yüz  göz kenarlarındaki kaz ayakları daha neler neler..... Kim bilir ne kadar zaman ve enerjimizi buna harcıyoruz her şeyi geçtim beynimizi buna yoruyoruz öyle değil mi? Dışardaki güzelliğin aslında içerden geldiğini kaç kişi hatırlıyor acaba !!!!!! Bence güzelliğin yolu herşey bir yana  ilk önce beslenmeden geçiyor. Sağlıklı bir yüz istiyorsak sağlıklı beslenmek zorundayız bu kaçınılmazdır. Beslenmen sağlıklı olursa bedeninde sağlam olur aynı şekilde  kafanda . Doğal olarak bu da yüzüne yansır.

İnsan oğlu kendine bakabilirse 200 yıl yaşaya biliyormuş! (inandırıcı gelmiyor değil mi?) bunu bir yazıda okumuştum. Şu an güldüğünüzü görebiliyorum bu ne kadar doğru yada yanlıştır bilemem ama  bildiğim şu ki yaşadığımız bu dünyada yediklerimiz bu kadar sahte iken bunun mümkün olmadığı. Yapacak bir şey yok... deyip geçmeyelim. Bu benim en nefret ettiğim laflardan birisidir . Mutlaka yapacak bir şeyler vardır. Önce bunu hatırlamak lazım  sonrasında da uygulamak.  

Ben kendime ne yaptım biliyo rmusunuz? Anlatayım.....
Ben aslen  İskenderun luyum. Bu şehir deniz seviyesinin  altındadır ve burda yaşayan insanların çoğu rutubetten dolayı genelde hastadır. Bünyeleri zayıf kaldığı için de sürekli ilaç kullanmak zorundalar detayları geçiyorum  her neyse....
Yine böyle bir gün aylardan kış ve ben grip oldum .(hasta olmayı hiç sevmiyorum) Hiç sevmediğim bir şeyi hayatımda tutmanın ne faydası var ki? Öyle değil mi . Anneme  komşuları  kış çayı yapıp vermişler içindekiler  işte elma kabuğu  yaprak tarçın  bir iki damla limon   iç iyi gelir demişler. Annemde bana  bu karışımı önerdi. Bunu yapıp içebilirdim ama nedense bu durum beni bir şeyleri düşünmeye itti. Neden sadece bu, niye başka bir şey değil kendim bazı şeyleri yapamaz mıydım? Sağlığımı en çok düşünen ben olarak ve bedenimi en iyi tanıyan ben olarak yola çıktım  sonunda kendime bir iksir yapmayı başardım.

Bu sadece bana özgüydü kimseden yardım almadan sadece kendim araştırarak elde ettim iki yıldır kendi üzerimde test tini yapıyorum  ve gerçekten  iki yıldır hiç hasta olmadım.

Bana nasıl bir fayda sağladığını da şöyle anlatayım ;
Çok uzun bir süre tinerin ve boyaların olduğu bir ortamda çalıştım bu durum ister istemez insanın bağışıklık sistemini etkiliyor . Fabrika çalışanlarını her altı ayda bir kontrole gönderir çıkan tahlil ler doğrultusunda doktor elamanı çağırır ve ne durumda olduğunu söyler .

Bana doktorum şunları söyledi ; Kendine ne yaptığını bilmiyorum dedi ve gülümsedi ama ne yapıyorsan  bu şekilde devam et bu yaşta ve bu ortamda normal de bu kadar sağlıklı olmaman lazım
dedi. Bu yüzden sana aynı bu şekilde devam et diyorum dedi.

Bunun sebebi şudur;
Zencefil  Zerdeçal  Tarçın  Çörek otu  Biberiye  Hipiskus  Karabaş otu   Ben bu otlarla kendime şunu yaptım .  Zencefil ve zerdeçalla  bağışıklık sistemini güçlendirirken  biberiye ve tarçınla fazla yağları attım  hipiskus la  c vitamini destekledim  karabaş otuyla içerde ki yağlanmayı yok ettim.

MUTLUYUM!  Çünki sağlıklıyım
Daha sonraki zamanlarda test te biraz daha ileriye gittim . Sonuçta hepimiz insanız ve bizi insan yapanda düşünce gücüdür. Dedim ki gerçekten sağlık bunlardan mı geliyor acaba ve bu karışımları içmeyi bir yıl süreyle ara verdim Şu an üç ayda iki defa grip oldum . Öksürük başladı nefes aldıkça sırtım sızlıyor. Sabah uyanmakta zorluk çekiyorum  hareketlerim kısıtlandı ve kilo almaya başladım .
Ama şimdi iki kere mutluyum çünkü  iksirim  gerçekten faydalıymış ve ben bunu nasıl yapacağımı biliyorum .

Ben kendimi seviyorum ya siz?

Hayatın formülü olduğu gibi bitkilerinde bir formülü var bir oranları var isteyen olursa verebilirim
Sağlıcakla kalın
Hepinizi öp.byy

Yoğurt ve yağın mucizevi buluşması

Kendini genç hissedenler,yada gençlik için çaba sarf edenler sözün kısası ben gibi veya benim gibi orta yaş ve üzeri bayanlar.

Hiç kimse kızmasın hayıflanmasın biz istemesek te yaşlanıyoruz işte,bunu da değiştiremiyoruz ama değiştire bildiğimiz bir şey var ki oda geciktirmek.

Kadınlar güzelleşmek için yapamayacakları hiç bir şey yok bundan adım gibi eminim çünkü bende öyleyim. Bilmemek ayıp değil ilgilenmeyip öğrenmemek ayıp derler ya bende bunu sizlerle paylaşmak istedim. Öğrendiğim şeyi önce kendim denedim test ettim.Hakikaten ilk  uygulamada yüzünüzdeki aydınlanmayı, derinizin nefes aldığını siz uyguladığınızda anlayacaksınız. Aman Allah' ım  o kadar ucuz ki, sadece 1 yada 2 yemek kaşığı süzme yoğurt içine bir çay kaşığının ucuyla karbonat atıp karıştırıyorsun,bunu yüzüne sürüp 10 dakika bekliyorsun sonra temizlemeden bir kez daha uyguluyorsun bunu 3 defa tekrarlıyorsun bu kür yüzünüzde kuruyor tabi ki bunu da avucunuzun içi ile çenenizin alt kısmından şakaklarınıza doğru kese yapar gibi üfeleyin (kuruyan yoğurt tabakasını dökün) daha sonra yüzünüzü yıkayın kuruladıktan sonra bir bak ya size samimiyetle söylüyorum harika bir uygulama ve masrafsız. Ben bu işlemin üzerine bir şey denedim mantıken  cildim bu kadar temiz ve nefes alıyorken saf zeytin yağım vardı evimde (laf aramızda kendi zeytinlerim den elde ettiğim yağ), bunu herkes biliyordur eminim yağda yüksek oranda E vitamini vardır ve buda tabiri caiz ise gençlik iksiridir. Parmağımın ucuyla yağa dokunup yüzüme sürdüm o cilt o yağı vakum gibi emdi desem yeridir, deneyin derim hiç bir zararı yok üstelik hepimizin evinde olan şeyler.  Denemeden bilemezsiniz..

Ben mis gibi bir uyku çektim bunun üzerine harika oldu. Sabahta hafif bir makyaj yaparak işime gittim, o günüm çok güzeldi çünkü kendimi çok şımarttım.

Ben kendimi seviyorum ya siz...
Hepinizi öp.byy

1 Şubat 2017 Çarşamba

Veee İşte!!

Sonunda Blogum Hayatta!!! Görünler paylaşacağım sizinle neler!