
Allah yarattığı her canlıya kendinden bir şey eklemiş derdi büyüklerim. İnsanın her hangi bir şeye yeteneği olması ne güzel bir olaydır. Çoğumuz belkide bunların farkında bile değiliz.
Ben yetenekli miyim bilinmez ama elimden de bir şeyler gelir. Resme ilgim lisede başladı. Arkadaşımın resim yapma tekniği o zaman ilgimi çekmişti boyaları fırçayla bol kepçe sürüp duruyordu hele boyaların kokusu muhteşem gelmişti ve birde yaptığı resimde bir yeri beğenmedi ya hemen fırça ile yok edip yeniden şekil verebiliyordu . çok özgürdü istediğini yapabiliyor hayalini kurduğu görüntüyü renklerle ölümsüzleştiriyordu. Bana teşvik eden sebeplerde bunlardı sanırım. Lise dönemlerimde çokça resimler yaptım ama hepsi başkalarına aitti. Solda gördüğünüz tablo benim için bir ilktir tek tir orijinal dir unutulmayacak bir hikayesi vardır.
Liseyi yeni bitirmiş bir işe girdim çalışıyordum bu arada nişanlandım. Nişanlımın eniştesi de resme meraklıymış oda resim yapıyor vede çok güzel şeyler çıkartıyordu.Bir güm bana gelip Adana da resim yarışması var eğer eser buradan onay alıp geçerse Eskişehir de yarışmaya girecek dedi..Tabi ki orijinal olması gerektiğini vurguladı. Katagorisini sordum sen ne yapacaksın ne olduğunu yap bir şeyler gitsin dedi ama nasıl merak ediyorum konunun ne olduğunu çünkü konunun ne olduğunu bilsem çok ta düşünmeyecektim hemen bir şeyler yapabilirdim. Arkadaşım geldi bende sürekli çiziyorum siliyorum boyuyorum istediğim olmuyor bu arada şunu öğrendim ben hayalim dekini değil karşımda olan şeyi çize biliyorum. Kıza dedim ki geç karşıma ona annemin paltosunu giydirdim elinide kapıya yasla dedim üzgün bir bakış at bana ve kımıldama.... Talimatı verdim kıza bir çırpı da bitirdim beğendimde zaten konusu da belli değildi bir şeyler baştan eksikti zaten bu yüzdende kazanma ihtimalim %10 belki çokta umut bağlamıyordum . Neyse görev bitmişti kuruması için bir kenara bıraktım ama evdeki küçük kız kardeşimi unutmuştum. İşten yorgun geldiğim için yemeğimi yedim ve uyudum. Ertesi gün resim Adana'ya doğru yola çıkacaktı ve öğlenleyin orada olması gerekiyordu. Kurumuş mu diye bakim dedim birde ne göreyim benim küçük bacım fırçayı eline almış bu saçı bu kaşı bu kolu bu bacağı diye fırçayı her yere vurmuş ama ben en kolayını bulmuştum bacımı kesip tablo ya yapıştıracaktım . Ev birden ayağa kalktı ben bacımı kovalıyordum annem beni kovalıyordu. Sonunla benim sevgili arkadaşım tablodaki sarhoş oldu berduş perişan bir görüntü çıkınca elinede bir şarap şişesi tutuşturdum alttaki kopek biz kovalamaç oynarken dökülen boyalardı en güzel köpek olur dedik adamcağızın ayağının biri yok onu yapmaya zamanımız yetmedi . Kurutmak için denediğimiz formüller cabası yaglı boya resimlere fön tutunca kurumuyor muş !!!!!!
buzdolabında kuruttuk ve Adana ya gidene dek resim kapanmadı Tüm İskenderun ve Adana halkı resmi sergiden önce görme lütfuna eriştiler ama ne entresan şeydir hiç umudum yokken adana dan
geçti. Allah'ımmmm emeklerim boşa gitmedi sana şükürler olsunnnnn diye sevinirken Eskişehir de sekiz inci oldum Buna da şükürler olsun Allahımmm niye biliyormusunuz ben bu sarhoş adamla katıldığım yarışma Yunus emre yarışmasıymışşşş. Eniştemin bana söylemediği katagori buymuş.
Diyorum ya bu benim en orijinal resmim dir. Ama kitapçık verdilerdi olsun oda olur.
Ellerinize sağlık çok güzel olmuş.
YanıtlaSilO kucuk bacın simdi kac yasinda acaba :) cok meram ettim onu kesip oraya yapistirdin mi ? :) :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil